“Bu eserde, aldatmaları, kıskançlıkları, merhametleri ve çabalamaları ile bir aileyi, bir travmadan özgürleşmeyi, sönen bir aşkı, evlat acısını, çaresizliği, babaları,
Işığa hasret kalmış bir kentin yıkıntılarını andırıyorum. Uğultu gidiyor, karanlık gidiyor, annemin sesi... Geçen senelerdi, “kahvaltı hazır,” demiş ve gitmişti,
Hayatın altınçağı çocukluktur. Doğadaki bütün varlıklar için böyle bu. Çocukluğun hikâyesi bitmez. Ne kadar anlatılsa, yazılsa da bitmez. Bitmeyecek. Her
Yaşamın çelişki ve çatışmalarla biçimlenen dinamikleri, edebi yapıtlarda sanatsal anlatımla imgelem dünyamızı zenginleştirir. İsa Hacıhasanoğlu’nun “Çember” romanında, insan ilişkilerindeki sorunların
Aslında aynı çizgi üzerinde yürüyorlardı. Biri sağı seçerken bir diğerinin solu seçerek her ikisinin de çizgiden ayrılmalarına sebep sadece düşünceleri
Bu kitapta Cumhuriyet öncesi Osmanlı’nın son dönemlerinde ülkenin içinde bulunduğu esaretin acımasızlığı; fakirliğin, ezilmişliğin kuvveti karşısındaki acizliğini ve buna başkaldıran